
Venezuela’nın yatırım iklimi siyasi ve ekonomik çalkantıların ortasında kötüleşiyor
- Devlet Başkanı Nicolás Maduro rejimi altında ülke ekonomik açıdan büyük bir karmaşaya sürüklendi.
- Venezuela'da yabancı yatırımın önündeki en önemli engellerden biri ABD yaptırımlarıdır.
- Potansiyel yatırımcılar açısından Venezuela tahvil piyasası önemli riskler barındırıyor.
Venezuela’nın bir zamanlar umut vadeden yatırım ortamı, büyük ölçüde siyasi çalkantılar ve ekonomik çöküş nedeniyle büyük ölçüde kötüleşti.
28 Temmuz’daki tartışmalı seçimlerin ardından, belirsizlik ve istikrarsızlığın ülkenin geleceğine gölge düşürmesi nedeniyle yabancı yatırımcılar ülkeyle etkileşime girmek konusunda giderek daha temkinli davranıyor.
Bir zamanlar özellikle petrol sektöründe yatırım için kazançlı bir yer olarak görülen Venezuela, ekonomik ve siyasi krizler nedeniyle cazibesini ciddi şekilde yitirdi.
Venezuela’nın yatırım cazibesinin azalması
Copy link to sectionTarihsel olarak Venezuela’nın geniş doğal kaynakları, özellikle de dünyanın en büyüğü olan ve tahmini 302 milyar varillik petrol rezervleri, onu uluslararası işletmeler için cazip bir merkez haline getirmiştir.
Ancak Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun rejimi altında ülke ekonomik bir karmaşaya sürüklendi.
Yıllardır süren kötü yönetim, hiperenflasyon ve siyasi istikrarsızlık ekonomisini çökertti.
Venezuela ekonomisi 2013-2021 yılları arasında yaklaşık %75 oranında daralarak küresel ölçekte en sert ekonomik çöküşlerden birini yaşadı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), devam eden ekonomik bozulmanın bir yansıması olarak GSYH’de daha fazla düşüş öngörüyor.
Ülkenin dış borcu hızla arttı; tahminlere göre 150 milyar doları aştı.
Venezuela’nın borçlarının büyük bir kısmını ödeyememesi, yatırımcılar açısından ülkeyi daha da riskli hale getirdi.
ABD yaptırımları ülkeyi uluslararası finans camiasından soyutladı ve az sayıda yatırımcı dışında hemen hemen herkesin piyasaya girmesini engelledi.
Buna karşılık, Brezilya, Kolombiya ve Şili gibi komşu ülkeler, uzun zaman önce Venezuela’dan ayrılan büyük uluslararası teknoloji şirketlerini ve bankalarını çekerek gelişti.
Yaptırımlar ve siyasi izolasyon
Copy link to sectionVenezuela’da yabancı yatırımın önündeki en önemli engellerden biri ABD yaptırımlarıdır.
Bu kısıtlamalar Venezuela’nın küresel finans piyasalarında yer alma kabiliyetini sınırladı ve yabancı şirketleri yatırımlarını yeniden gözden geçirmeye zorladı.
Bu arada Venezuela, finansal destek için başta Çin, Rusya ve İran olmak üzere küçük bir jeopolitik müttefik grubuna yöneldi.
InterAmerican Studies Diyalog Merkezi’ne göre Çin, Venezuela’ya 59 milyar dolardan fazla yatırım yaptı; bu miktar, diğer Latin Amerika ülkelerine yaptığı yatırımın neredeyse iki katı.
Ancak gelecekteki petrol satışlarına bağlı bu kredilerin birçoğu henüz ödenmemiş durumda.
Çin yatırımları Maduro rejimini desteklerken, Venezuela’nın genel ekonomisini canlandırmak için pek bir şey yapmadı.
Eleştirmenler, bu yatırımların gerçek ekonomik büyümeyi teşvik etmekten çok jeopolitik etkiyi güvence altına almaya yönelik olduğunu savunuyor.
Tüm bu zorluklara rağmen Venezuela ile Çin arasındaki ticaret 2021 yılında 6 milyar dolara ulaştı. Bu, yaptırımlara rağmen iki ülkenin sürdürülebilir ortaklığının bir göstergesi.
Venezuela’da yatırım riskleri
Copy link to sectionPotansiyel yatırımcılar açısından Venezuela tahvil piyasası önemli riskler barındırıyor.
Ecoanalitica ekonomisti Alejandro Grisanti, Venezuela’nın tahvillerine ödemek zorunda kaldığı yüksek faiz oranlarının, ülkenin istikrarsız ekonomik ve politik durumunu yansıttığını vurguluyor.
Gelişmekte olan piyasalardaki devlet borçlarını izleyen JPMorgan Gelişmekte Olan Piyasa Tahvil Endeksi (EMBI), Venezuela’yı yatırım yapmak için en riskli yerlerden biri olarak sıralıyor.
Borçlarının büyük bir kısmı yeniden yapılandırılan veya temerrüde düşen Venezuela’nın tahvil getirileri yüksek ve bu durum ülkenin sürekli kredi riskini vurguluyor.
Grisanti, Brezilya ve Meksika gibi diğer Latin Amerika ülkelerinin daha istikrarlı borç seviyelerini korurken, Venezuela’nın ekonomik konumunun oldukça endişe verici olduğunu belirtiyor.
Ülkenin 2017 yılında borç ödemelerini askıya alması ve devlet petrol şirketi PDVSA’nın devam eden temerrüdü, ülkenin yüksek riskli bir yatırım destinasyonu olarak itibarını pekiştirdi.
Venezuela’nın borçlarını yeniden yapılandıramaması veya ekonomik görünümünü iyileştirememesi, yabancı yatırımı daha da caydırıyor.

Kaynak: JPMorgan Gelişmekte Olan Piyasa Tahvil Endeksi
Venezuela’nın bir zamanlar ekonomisinin omurgasını oluşturan petrol sektörünün toparlanabilmesi için yabancı sermayeye acil ihtiyacı var.
Ülkenin petrol üretimi günlük 2 milyon varilin üzerinde seyrederken, bunun çok altında bir seviyeye düştü.
Altyapı ve teknolojiye önemli yatırımlar yapılmadığı takdirde Venezuela’nın petrol üretiminin toparlanması pek mümkün görünmüyor.
Ancak özellikle petrol sektörünü hedef alan ABD yaptırımlarının devam etmesi, uluslararası şirketlerin yatırım yapmasını zorlaştırıyor.
Grisanti, ABD’de yapılacak seçimlerin sonucunun Venezuela’nın yatırım görünümünü daha da karmaşıklaştırabileceği uyarısında bulundu.
ABD’nin daha agresif bir tutum sergilemesi, Venezuela’nın petrol sektörünü ayakta tutmak için şu anda güvendiği sektöre özel yaptırımların yeniden uygulanmasına veya lisansların geri çekilmesine yol açabilir.
Bu tür eylemler petrol sektöründeki olası toparlanmayı engelleyerek ülkenin ekonomik durgunluğunu uzatabilir.
Venezuela toparlanabilecek mi?
Copy link to sectionEkonomik çöküş, siyasi istikrarsızlık ve yaptırımların birleşimi, Venezuela’yı yabancı yatırım için en az cazip yerlerden biri haline getirdi.
Çin ve Rusya, Maduro rejimiyle mali ilişkilerini sürdürürken, küresel yatırım topluluğunun geneli büyük ölçüde temkinli kalmayı sürdürüyor.
Venezuela’nın yatırım destinasyonu olarak geleceği büyük ölçüde siyasi ve ekonomik reformlara bağlı ancak mevcut yönetim altında bu reformların gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor.
Venezuela’da önemli istikrar çabaları olmazsa yatırım görünümü kötüleşmeye devam edecek.
Hiperenflasyon, borç temerrütleri ve devam eden yaptırımlar iyimserliğe pek yer bırakmıyor.
Latin Amerika’da fırsat arayan yatırımcıların daha istikrarlı ekonomilere yönelme olasılığı daha yüksek, bu da Venezuela’yı uzun süreli bir ekonomik izolasyon ve gerileme sürecine sokuyor.
Venezuela’nın yatırım senaryosu şimdilik pek iç açıcı görünmüyor.
Ülke, yabancı sermaye çekme kabiliyetini kısıtlayan hem siyasi hem de ekonomik açıdan önemli engellerle karşı karşıyadır.
Çin ve Rusya gibi müttefikler kısa vadeli rahatlama sağlayabilir ancak yapısal reformlar olmadan uzun vadeli bir toparlanmanın mümkün olmadığı görülüyor.
Yatırımcıların anlamlı değişiklikler yapılana kadar kenarda beklemeleri muhtemel, bu da Venezuela’nın ekonomik istikrara kavuşmasını daha da geciktirecek.
Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir.