Apple, yapay zeka yarışında Huawei’nin gerisinde mi kalıyor?

Apple, yıllık etkinliğinde yeni iPhone, Apple Watch ve AirPods’u da içeren en son ürün serisini tanıttı ve dünya çapındaki sadık hayranları arasında heyecan yarattı.

Ancak etkinlik, çığır açıcı yenilikler içermemesi nedeniyle bazı kişilerde hayal kırıklığı yarattı.

Apple’ın ürün lansmanlarında yaratıcılık eksikliği nedeniyle eleştirilere maruz kalması ilk kez olmuyor.

Teknoloji devi, tarihsel olarak bu tür eleştirilere rağmen her zaman toparlanmayı başarmış ve pazardaki konumunu sağlamlaştırmıştır.

Ancak bu kez rekabet daha da kızışıyor; özellikle de Apple’ın hızla yükselen Çinli rakibi Huawei’nin karşısında.

Huawei’nin yapay zeka ve inovasyondaki cesur hamleleri

Apple’ın teknoloji dünyasına hakim olduğu önceki yıllardan farklı olarak bu sefer durum farklı görünüyor.

Huawei, özellikle Apple’ın işinin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğu Çin’de, agresif bir şekilde arayı kapatıyor ve önemli bir pazar payı elde ediyor.

Huawei, cesur bir hamleyle etkinliğini, pazarda türünün ilk örneği olan üç katlı akıllı telefon Huawei Mate XT’yi tanıtmak üzere zamanladı.

Bu telefon, şirketin Mate 70 serisinin bir parçası ve Huawei’nin sadece bir rakip değil, aynı zamanda inovasyonda lider olduğunun da açık bir işareti.

Huawei, lansman öncesinde yaptığı açıklamada, Mate XT’nin fütüristik özelliklerine atıfta bulunarak “bilim kurguyu gerçeğe dönüştürdüğünü” ima etti.

Ancak şirket telefonlarla sınırlı kalmıyor. Ayrıca, Huawei’nin HarmonyOS’uyla çalışan otonom bir araç olan Aito elektrikli aracını piyasaya sürerek yapay zeka ve teknoloji alanındaki daha geniş hedeflerini sergilemeye hazırlanıyor.

Mate XT, halihazırda 4 milyon ön sipariş alarak Huawei’nin iç pazardaki hakim konumunu daha da sağlamlaştırdı.

2024’ün 2. çeyreğinde Huawei’nin akıllı telefon satışları bir önceki yıla göre %41 artarak büyüyen etkisini vurguladı. Buna karşılık, Apple’ın Çin’deki iPhone satışları aynı dönemde %2 düştü ve bu, Apple’ın ülkedeki en iyi beş akıllı telefon satıcısından düştüğü ilk sefer oldu.

Apple, yapay zeka alanındaki gelişmelere ayak uydurmakta zorlanıyor

Apple’ın Çin’deki son sıkıntıları daha büyük bir sorunu gündeme getiriyor: Yapay zeka alanına girişinin gecikmesi.

Apple, geçmişte güçlü ekosistemi sayesinde zaman çizelgesinde yeni özellikler sunabilmiş olsa da bu sefer yapay zekaya geçişteki gecikme tahmin edilenden daha zararlı olabilir.

Huawei gibi rakipler aylardır yapay zeka özelliklerini entegre ediyor ve Apple’ın ürünleri (şu anda mevcut olsa da) Çin’deki yerel diller için hayati önem taşıyan destekten yoksun. Bu da böylesine rekabetçi bir pazarda önemli bir dezavantaj.

Ayrıca Çin’in katı düzenlemeleri, herhangi bir yapay zeka sohbet robotunun çalışması için devlet onayı gerektiriyor.

Apple, yapay zeka özellikleri için OpenAI’nin teknolojisine güvendiğinden, Çinli kullanıcıların bunlara erişmek için VPN üzerinden bağlanması gerekiyor. Huawei’nin yararlandığı bir diğer engel de bu.

Apple’ın gelecekteki ürünler için kendi yapay zeka teknolojisini geliştirmeyi planladığı yönünde spekülasyonlar var, ancak hızla gelişen yapay zeka dünyasında bir adım önde olmak hayati önem taşıyor.

Apple’ın şu anda rekabetçi bir AI çözümü yoksa geride kalma riski var. Söylentilere göre Apple, AI yeteneklerini geliştirmek için Baidu gibi şirketlerle ortaklıklar araştırıyor ancak bu tür hamleler çok geç olabilir.

Huawei’nin Çin’deki hakimiyeti

Huawei’nin yapay zeka ve ileri teknoloji alanındaki hızlı ilerlemeleri, Çin pazarında Apple’a karşı önemli bir üstünlük sağlamasını sağladı.

Yerel tercihlerden ve düzenleyici nüanslardan yararlanma becerisi, Apple’ın geride kaldığı alanlarda başarılı olmasını sağladı.

Apple, güçlü markası ve ekosistemi sayesinde geçmişte yeni özellikleri kendi hızında sunmayı başarmıştı.

Ancak yapay zekanın geleceğin teknolojisi için kritik bir itici güç olması nedeniyle Apple, hızlı bir şekilde uyum sağlamazsa Çinli rakiplerine karşı alan kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Huawei’nin Çin’deki artan hakimiyeti, Apple’ın artık yalnızca geçmişteki başarısına güvenme lüksüne sahip olmadığının açık bir uyarısıdır.

Yapay zekanın akıllı telefonlar ve diğer teknolojilerde inovasyonu yönlendirmesiyle teknoloji yarışı henüz bitmedi, ancak Apple’ın Çin’deki konumu giderek daha da tehlikeli görünüyor.