
WEF küresel risk raporuna göre uzmanların sadece %11’i istikrarlı bir gelecek görüyor: Kaosun üstesinden gelebilir miyiz?
- Dünya çapında 900 profesyonelin görüşlerine dayanan rapor, bu zorlukların ele alınması için acil eylem çağrısında bulunuyor.
- Katılımcıların en az yüzde 45'i önümüzdeki on yılda aşırı yüksek riskler bekliyor.
- Jeopolitik çatışmalar, çevre sorunları ve yanlış bilgilendirme küresel istikrarsızlığa katkıda bulunuyor.
Anlık güncellemeler için Invezz’i Telegram, Twitter ve Google Haberler‘de takip edin >
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 20. küresel risk raporu, dünyanın en acil sorunlarına ilişkin ayıklatıcı bir analiz sunarak, uzmanların yalnızca yüzde 11’inin yakın vadede istikrar beklediğini ortaya koydu.
900 küresel profesyonelin görüşlerine dayanan rapor, artan risklere karşı acil ve koordineli eylem çağrısında bulunuyor.

WEF küresel risk raporu: istikrara dair kasvetli bir görünüm
Copy link to sectionRaporda, belirsizliğin arttığı bir dönemde katılımcıların yalnızca yüzde 11’inin önümüzdeki iki yıl içinde küresel ortamın istikrarlı olacağını öngördüğü ortaya çıktı.
Daha ileriye bakıldığında, görünüm daha da kasvetli hale geliyor ve sadece %8’i önümüzdeki on yılda istikrar bekliyor. Bu endişe verici projeksiyonlar, riskleri azaltmak ve geleceği güvence altına almak için hızlı bir şekilde harekete geçme ihtiyacını vurguluyor.
Bulgular, politika yapıcıların, ekonomistlerin ve küresel liderlerin çevresel tehditler, jeopolitik gerginlikler ve teknolojik aksaklıklarla mücadele çabalarına öncelik vermeleri gerektiğinin aciliyetini vurguluyor.
Raporda, artan jeopolitik gerginliklerin istikrarsızlığın başlıca nedeni olduğu belirtilirken, toprak anlaşmazlıkları, ticaret savaşları ve yükselen milliyetçiliğin uluslararası iş birliğini bozduğu ifade edildi.
Doğu Avrupa’daki çözümsüz çatışmalar, Güney Çin Denizi’ndeki toprak anlaşmazlıkları ve ABD ile Çin gibi büyük güçler arasındaki artan ticaret sürtüşmeleri, güveni aşındırıyor ve küresel bölünmeleri derinleştiriyor.
Milletler, kolektif sorun çözümünden ziyade kendi çıkarlarını ön planda tuttukça, iklim değişikliği ve küresel sağlık krizleri gibi kritik konulardaki ilerleme risk altında kalmaya devam ediyor.
Raporda, küresel istikrarı tehdit eden artan çevresel zorlukların yanı sıra iklim değişikliğinin de merkezde yer aldığı vurgulanıyor.
Artan sıcaklıklar, biyolojik çeşitliliğin azalması, aşırı hava koşulları ve su kıtlığı ekosistemleri ve toplumları sınırlarına kadar zorluyor.
Raporda, iklimle ilgili konularda eylemsizliğin hem çevre hem de insanlık açısından yıkıcı sonuçlar doğuracağı uyarısı yapılıyor.
Doğal kaynaklar giderek kıtlaştıkça, bu kritik varlıklar üzerindeki rekabetin yoğunlaşması ve daha fazla istikrarsızlığa yol açması bekleniyor.
Teknolojinin iki ucu keskin kılıcı
Copy link to sectionTeknolojik gelişmeler büyük umut vadetse de, inovasyonun hızlı temposu aynı zamanda yeni zorlukları da beraberinde getiriyor.
Yapay zeka, blok zinciri ve temiz enerji çözümleri gibi ortaya çıkan teknolojiler, endüstrileri yeniden şekillendiriyor ancak eşitsizlikleri derinleştirme ve yeni güvenlik açıkları yaratma riski taşıyor.
Dijital platformlar aracılığıyla kontrolsüz bir şekilde yayılan yanlış bilgiler, kutuplaşmayı ve toplumsal bölünmeyi daha da artırırken, teknolojinin kullanımı ve kötüye kullanımıyla ilgili etik kaygılar da çözümsüz kalıyor.
Raporda, teknolojinin faydalarının eşit bir şekilde paylaşılmasını sağlamak amacıyla sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve uygulanmasına rehberlik edecek küresel bir çerçeve çağrısı yapılıyor.
Dünya Ekonomik Forumu raporu, küresel çapta felaket niteliğinde olayların yaşanma olasılığının giderek arttığını vurguluyor. Katılımcıların %17’si, önümüzdeki on yıl içinde ciddi krizler yaşanma olasılığının yüksek olduğunu öngörüyor.
Bu tür krizlerin kaçınılmaz olduğunu düşünen katılımcılarda bu oran yüzde 45’e kadar çıkıyor.
Bu risklerin ele alınması acil ulusal ve uluslararası işbirliğini gerektirmektedir.
Raporda, gelecekteki zorluklara karşı dayanıklılık oluşturmak için sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi, küresel diyaloğun teşvik edilmesi ve teknolojiden sorumlu bir şekilde yararlanılmasının gerekliliği vurgulanıyor.
Rapor, korkunç uyarılara rağmen bir umut ışığı sunuyor: Bu risklerin farkına varılması ve kolektif eylemde bulunulması, daha güvenli ve dayanıklı bir geleceğin önünü açabilir.
Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir.
Advertisement
Want easy-to-follow crypto, forex & stock trading signals? Make trading simple by copying our team of pro-traders. Consistent results. Sign-up today at Invezz Signals™.