İş piyasası soğuyor, ancak henüz paniğe kapılmayın: İşte rakamların gerçek anlamı

Translated by:
Tarih  Sep 9, 2024
Dinle
6 min read
  • August 2024 saw disappointing job growth, with only 142,000 jobs added.
  • Job numbers often get revised, revealing deeper economic trends.
  • The Fed faces pressure to cut rates as the labor market slows.

Anlık güncellemeler için Invezz’i Telegram, Twitter ve Google Haberler‘de takip edin >

Ağustos 2024’e ait son istihdam raporu, özellikle ekonomiyi yakından takip edenler arasında büyük bir karışıklığa neden oldu.

Profesyonel tüccarlardan sinyaller ve uyarılar mı arıyorsunuz? Invezz Signals™’a ÜCRETSİZ kaydolun. 2 dakika sürer.

ABD’de beklenen 165.000’den çok daha az sayıda, sadece 142.000 yeni istihdam yaratılırken ve işsizlik oranı %4,2’ye yükselirken, bu rapor 2017’den bu yana en kötü Ağustos ayı istihdam artışını gösteriyor.

Bu endişeleri daha da artıran bir diğer husus ise Temmuz ayı istihdam raporunun da hayal kırıklığı yaratması.

Ancak ekonominin nereye gittiğine dair sonuçlara varmadan önce, bu sayıların gerçekte ne anlama geldiğini, özellikle de sıklıkla nasıl revize edildiklerini hesaba kattığımızda, daha derinlemesine incelemek önemlidir.

İş Numaraları neden revize edilir ve bu neden önemlidir?

Copy link to section

Çalışma İstatistikleri Bürosu (BLS) her ay iş rakamlarını yayınladığında, bu rakamlar kesin değildir. Daha eksiksiz veriler geldikçe genellikle daha sonra revize edilirler.

Bu revizyonlar önemli olabilir ve iş piyasasının ilk rakamlardan daha net bir resmini çizebilir.

Örneğin, 2023’te iş raporlarının çoğu aşağı yönlü revizyon gördü, yıl boyunca yalnızca bir yukarı yönlü ayarlama yapıldı. 2023’teki ortalama revizyon ayda 30.000 iş azalmasıydı.

Bu eğilim 2024’te de devam etti ve şu ana kadar ortalama aylık revizyon 52.000 iş oldu. Bu, iş piyasasının ilk bakışta göründüğü kadar güçlü olmayabileceği anlamına geliyor ve bu da yatırımcıların ve politika yapıcıların duraklamasına neden olmalı.

Peki bu revizyonlar neden oluyor? 330 milyonun üzerinde nüfusu olan bir ülkedeki iş sayısını tahmin etmek zorlu bir iştir.

BLS, ilk tahminlerini yapmak için anketler ve istatistiksel modeller kullanıyor, ancak bu yöntemler her şeyi açıklayamıyor.

Örneğin, yeni işletmeler ilk verilere dahil edilmeyebilir, bazıları ise hemen hesaba katılmadan kapanabilir.

Ayrıca resmi kayıtlarda yer almayan belgesiz çalışanlar, yaratılan işlerin küçümsenmesine yol açabilir.

Daha doğru veriler elde edildikçe, BLS rakamlarını revize ederek işgücü piyasasına ilişkin daha doğru bir yansıma sağlıyor.

Peki bu revizyonlar ekonomi hakkında bize ne anlatıyor?

Copy link to section

İş rakamlarının sürekli olarak aşağıya doğru revize edilmesi, ABD ekonomisinin inanmak istediğimiz kadar çok iş yaratmayabileceğini düşündürüyor.

İstihdam artışındaki bu yavaşlama, şirketlerin artan faiz oranları, devam eden enflasyon veya diğer ekonomik belirsizliklerin baskısı nedeniyle işe alımlarda daha temkinli davrandıklarına işaret ediyor olabilir.

Ayrıca, Ağustos ayında %4,2’ye yükselen artan işsizlik oranı, işgücü piyasasının soğuduğu fikrini güçlendiriyor. Bu rakam endişe verici derecede yüksek olmasa da, ekonominin biraz ivme kaybettiğini gösteriyor.

Her ay daha az iş yaratılıp daha çok insan işsiz kaldıkça, genel bir ekonomik yavaşlama riski artıyor.

Fed iki arada bir derede kaldı

Copy link to section

Bu gelişmeler Federal Rezerv’i zor bir duruma sokuyor. Fed Başkanı Jerome Powell, merkez bankasının işgücü piyasasında daha fazla soğuma istemediğini açıkça belirtti.

Ancak istihdam artışının yavaşlaması ve işsizliğin artması Fed’in elini zorlayabilir.

Fed’in bir sonraki toplantısında faiz indirimi olasılığı önemli ölçüde arttı. Birçok analist artık en az 25 baz puanlık bir indirim öngörüyor, hatta bazıları 50 baz puanlık bir indirim olasılığını bile öne sürüyor.

Böyle bir adımın, işletmeler ve tüketiciler için borçlanmayı daha ucuz hale getirerek ekonomiyi canlandırması amaçlanıyor.

Daha yüksek bir faiz indirimi, işverenler ve işletmeler arasında işe alımların yeniden canlandırılması yönündeki olumlu söylemi yeniden canlandırmak için de uygun olacaktır.

Ancak faiz indirimleri, özellikle enflasyonun yeniden baş göstermesi durumunda, kendi risklerini de beraberinde getiriyor.

Yatırımcılar da bir sonraki hamle konusunda kararsız. Bir yandan, daha düşük faiz oranları hisse senedi fiyatlarını, özellikle teknoloji ve gayrimenkul gibi faize duyarlı sektörlerde, artırabilir.

Öte yandan, faiz indirimi Fed’in ekonominin gidişatı konusunda endişeli olduğunun sinyali olabilir, bu da yatırımcı güvenini sarsabilir ve piyasa oynaklığının artmasına yol açabilir.

Peki asıl önemli olan ne?

Copy link to section

İş rakamlarındaki revizyonlar ve Ağustos ayındaki son veriler, ABD ekonomisinin hala büyümekte olduğunu ancak bunun daha yavaş bir hızda gerçekleştiğini gösteriyor.

Son birkaç yıldır güçlü bir sütun olan işgücü piyasası, yorgunluk belirtileri gösteriyor. Bu durum işverenler, tüketiciler ve yatırımcılar için endişe verici.

Ancak bu, ekonominin çöküşün eşiğinde olduğu anlamına gelmiyor. Bunun yerine, büyümenin daha yavaş ve risklerin daha yüksek olduğu bir ılımlılık dönemine girdiğimizi gösteriyor.

Sadece manşet rakamların önemli olmadığını, aynı zamanda bu rakamların ekonomik eğilimler bağlamında ne anlama geldiğinin de önemli olduğunu vurgulamak önemlidir.

Piyasa bu rakamlara sert tepki verebilir, ancak her zaman olduğu gibi, gerçekçi kalmak, uzun vadeli hedeflere odaklanmak ve kısa vadeli gürültülere kapılmamak önemlidir.

Fed seçeneklerini değerlendirirken ve ekonomi gelişmeye devam ederken, önümüzdeki aylarda yol almak için bilgi sahibi olmak ve temel ekonomik göstergeleri yakından takip etmek önemli olacak.

Yol her ne kadar eskisinden daha engebeli olsa da, altta yatan faktörleri anlamak, belirsiz bir ortamda daha akıllıca kararlar almanıza ve aşırı tepki vermemenize yardımcı olabilir.

Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir.