CEBR ekonomistleri, İngiltere’nin kişi başına düşen GSYİH’sinin 2039’da ABD’den çok Guyana’ya yakın olacağı konusunda uyarıyor

Ekonomi ve İş Araştırmaları Merkezi’nin (CEBR) yeni araştırmasına göre, İngiltere’nin ekonomik gidişatı durgunluk belirtileri gösteriyor. Araştırmaya göre, İngiltere’deki yaşam standartlarının önümüzdeki 15 yıl içinde giderek Amerikan seviyelerinden uzaklaşacağı öngörülüyor.

Analiz, İngiltere’nin kişi başına düşen GSYİH’sinin 2039’da 86.141 dolara (68.800 sterlin) ulaşması beklenirken, bu rakamın Amerika’nın 148.411 dolarından ziyade Guyana’nın tahmini 78.695 dolarına yakın olacağını ortaya koyuyor ve bu durum İngiltere’nin uzun vadeli ekonomik rekabet gücü hakkında soru işaretleri yaratıyor.

İngiltere’de kişi başına düşen GSYİH büyümesi en zayıflardan biri

Kısa vadede, İngiltere’nin kişi başına düşen GSYİH açısından küresel ölçekte mevcut 22. sırasını 2029’a kadar koruması ve 2039’a kadar sadece bir sıra yükselmesi bekleniyor.

CEBR, İngiltere’nin önümüzdeki beş yıl içinde G7 ülkeleri arasında kişi başına düşen GSYİH büyüme oranlarının en zayıf olduğu ülkelerden biri olacağını öngörüyor.

CEBR ekonomisti Pushpin Singh, bu projeksiyonların İngiltere’nin “küresel ekonomik yarışta geride kalma” riski taşıdığına işaret ettiği konusunda uyarıyor.

Singh, İngiltere’nin ekonomik performansının özellikle verimlilik ve kamu harcamaları açısından ABD’den çok Fransa’ya benzediğini belirtiyor.

İngiltere’nin refah harcamaları hala Fransa kadar kötü değil. Ama bu yolda mıyız? Artan refah harcamaları, vergi gelirlerinin bu refah harcamalarını ve NHS ve diğer kamu hizmeti sektörü harcamaları gibi diğer harcama taahhütlerini telafi etmeye yetmemesi açısından öyle olduğunu düşünüyorum.

İngiltere’nin düşük performansının ardında ne var?

Araştırma, İngiltere’nin öngörülen düşük performansının ardındaki birkaç temel etkene işaret ediyor; bunlar arasında özellikle kamu hizmetlerinde üretkenlik artışının gerisinde kalması ve kamu borcunun GSYİH’ye oranının artması yer alıyor.

Bulgular, İşçi Partisi lideri Sir Keir Starmer’ın yaşam standartlarını iyileştirme vaatlerine yönelik potansiyel zorlukları da ortaya koyuyor.

Pandemi sonrası üretkenlik performansında İngiltere ile ABD arasında çarpıcı bir tezat ortaya çıkıyor.

Singh, COVID-19’dan bu yana Amerikan üretkenliğinin “grafiklerin dışında” seyrettiğini söylerken, İngiltere’nin birçok sektörde üretkenlik artışıyla mücadele etmeye devam ettiğini söyledi.

Veriler, İngiliz-Amerikan ekonomik modelleri arasında giderek artan bir ayrışmaya işaret ediyor. İngiltere’nin gidişatı, tarihsel olarak Amerikan tarzı kapitalizmle daha yakın bağlara sahip olmasına rağmen, Avrupa refah devleti yaklaşımlarıyla daha yakın bir uyum içinde.

Bu projeksiyonlar, İngiltere’nin gelecekteki ekonomik konumu ve diğer önde gelen ekonomilerle rekabet gücünü korumak için üretkenliği ve yaşam standartlarını artırmak için gereken politikalar konusunda önemli soruları gündeme getiriyor.