Kamala Harris ve Donald Trump: Kritik tartışma öncesinde anketlerden çıkan temel sonuçlar

Written by
Translated by
Written on Sep 9, 2024
Reading time 7 minutes
  • Harris has made gains in favorability but remains in a tight race with Trump.
  • Voter enthusiasm is high for both candidates, with battleground states crucial to the outcome.
  • Trump holds an advantage on economic issues, while Harris aims to close the gap.

Anlık güncellemeler için Invezz’i Telegram, Twitter ve Google Haberler‘de takip edin >

Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile eski Başkan Donald Trump arasında Salı günü gerçekleşecek olan tartışmanın 2024 seçim döngüsünde belirleyici bir an olması bekleniyor.

Yarışın neredeyse başa baş gittiği şu günlerde, her iki aday da kararsız seçmenleri etkilemek ve tabanlarını sağlamlaştırmak için yoğun bir baskıyla karşı karşıya.

Bu yarış, ülkenin bölünmüş olduğu, seçmen coşkusunun yüksek olduğu ve kilit eyaletlerin yarıştığı kritik bir dönemeçte gerçekleşiyor.

Harris güç kazanıyor ancak Trump rekabetçiliğini sürdürüyor

Copy link to section

Yapılan son kamuoyu yoklamaları, Başkan Joe Biden’ın çekilmesinin ardından Demokrat Parti’nin başına geçen Harris’in popülaritesinin arttığını ancak bunun Trump’ı rahatça geride bırakacak kadar olmadığını gösteriyor.

New York Times ve Siena College’ın Pazar günü yayınladığı ankete göre Trump, Harris’e karşı 2 puanlık dar bir üstünlüğe sahip, ancak Harris ülke genelinde ortalama 1 ila 3 puan arasında hafif bir üstünlüğe sahip.

Ancak Cumhuriyetçiler Seçmen Kurulu’nda bir avantaja sahip ve bu da Harris’in mevcut liderliğinin genel seçim sonucu göz önüne alındığında daha az önemli olmasına neden oluyor.

Yarış, Hillary Clinton’ın 2016’daki dar halk oyu zaferine benziyor. Biden ise 2020’de hem halk oyu hem de Seçmen Kurulu’nu kazanmıştı.

Oyundaki savaş alanı eyaletleri

Copy link to section

2024 seçimleri bir avuç çekişmeli eyalette sonuçlanacak.

RealClearPolitics, FiveThirtyEight ve Nate Silver’s Silver Bulletin’in anket ortalamalarına göre, yedi önemli eyalet her iki adaya da 3 puan uzaklıkta.

Silver Bulletin’e göre Wisconsin’da Harris, FiveThirtyEight ortalamasında 2,7 puanlık bir üstünlüğe sahipken, Trump Arizona’da 2,1 puanlık bir üstünlüğe sahip.

Bu ince farklar, seçmenlerin derin bir şekilde bölündüğünü yansıtıyor ve Salı günkü tartışmanın önemini vurguluyor.

Her iki adayın da, sonuçların bir sonraki başkanı belirleyebileceği bu önemli eyaletlerdeki seçmenlere hitap etmesi gerekiyor.

Harris’in olumlu tutumu ve büyüme alanı

Copy link to section

Kamala Harris, Demokrat Parti’nin adayı olarak göreve geldiğinden bu yana kendisine olan ilginin giderek arttığını görüyor.

27 Haziran’da yüzde 39 olan destek oranı, son anketlerde yüzde 48’e çıktı.

Harris çok popüler olmasa da genel olarak Trump’tan daha çok seviliyor; Trump’ın beğenisi ise yüzde 44 civarında.

Önümüzdeki münazarada Harris için önemli bir yükseliş potansiyeli var; anketler, seçmenlerin yüzde 29’unun hala onu yeterince tanımadığını düşündüğünü gösteriyor.

Buna karşılık, seçmenlerin yüzde 90’ının Trump hakkında ihtiyaç duydukları tüm bilgilere sahip olduğunu iddia etmesi, Harris’in kararsız veya kararsız seçmenlere hitap ederek güçlü bir tartışma performansından faydalanabileceğini gösteriyor.

Üçüncü taraf oy payı düşüşleri

Copy link to section

Seçim döneminin başlarında, üçüncü parti adayları büyük parti adayları için potansiyel bir tehdit oluşturmuştu; anket ortalamaları seçmenlerin önemli bir kısmının alternatifleri değerlendirdiğini gösteriyordu.

Ancak son gelişmeler bu olasılığı önemli ölçüde azalttı. Robert F. Kennedy Jr. yarıştan büyük ölçüde çekildi ve anketler artık onu tutarlı bir şekilde bir seçenek olarak göstermiyor.

Üçüncü tarafların ilgisindeki bu düşüş, daha geleneksel bir iki partili yarışın oluşmasına katkıda bulundu.

New York Times/Siena College’ın yakın zamanda yaptığı bir ankette, Libertarian adayı Chase Oliver %2 oy alırken, Yeşil Parti adayı Jill Stein sadece %1 oy aldı. Üçüncü parti desteğindeki bu azalma, odak noktasının ana adaylara yoğunlaşmasına yardımcı oluyor.

Seçmen coşkusu: Sıkı bir yarış

Copy link to section

Seçmen coşkusu, adayların neredeyse eşit olduğu bir diğer alandır. Hem Harris hem de Trump benzer düzeyde coşkulu desteğe sahiptir.

New York Times/Siena anketine göre Demokratların yüzde 72’si kendilerini “çok hevesli” olarak tanımlarken, Cumhuriyetçilerin yüzde 69’u kendilerini “çok hevesli” olarak tanımlıyor.

Ayrıca Harris seçmenlerinin yüzde 63’ü ve Trump seçmenlerinin yüzde 58’i oy kullanmaya “neredeyse kesin” olduklarını söylüyor.

Seçmenlerin coşkusundaki bu eşitlik, katılımın kritik olacağını ve hiçbir adayın ivme kaybetme lüksüne sahip olmadığını gösteriyor.

Ekonomi: Trump’ın kalıcı avantajı

Copy link to section

Ekonomi seçmenler için merkezi bir konu olmaya devam ediyor ve Trump bu cephede üstünlüğünü sürdürüyor. En son Wall Street Journal anketinde, seçmenlerin %51’i Trump’ın ekonomiyi idare etmek için daha donanımlı olduğuna inanırken, Harris’i destekleyen %43’lük kesim bunu destekliyor.

Bu, Harris açısından ufak bir iyileşme anlamına geliyor ancak Trump’ın ekonomik konulardaki üstünlüğü sürüyor.

Harris için bu farkı daraltmak, kampanyanın kalan haftalarında önemli bir hedef olacak. 2020’de Biden ve Trump ekonomik güven konusunda eşitti ve her aday seçmenlerin %49’unun güvenini kazanmıştı.

Harris’in ekibi, özellikle ekonomik kaygıların ön planda olduğu çekişmeli eyaletlerde mevcut 8 puanlık farkı kapatmayı umuyor.

Amerikalıların ülkenin gidişatına ilişkin görüşleri

Copy link to section

Bu seçim boyunca tutarlı bir tema, Amerikalıların ülkenin gidişatından duyduğu memnuniyetsizlik oldu. 27 Haziran’da, seçmenlerin yalnızca yüzde 25’i ülkenin doğru yolda olduğuna inanırken, yüzde 65’i ülkenin yanlış yöne gittiğini söyledi.

Bu rakamlarda hafif bir iyileşme görüldü; yüzde 27’si ülkenin gidişatı konusunda olumlu düşünürken, yüzde 63’ü hâlâ kötümser.

İlginçtir ki, Harris destekçilerinin çoğunluğu (%56) ülkenin doğru yönde ilerlediğine inanırken, Trump seçmenlerinin yaklaşık %90’ı tam tersini düşünüyor.

Ancak Harris seçmenlerinin dörtte birinden fazlası (%28) ülkenin hâlâ yanlış yolda olduğunu düşünüyor. Bu da Harris’in mevcut durumdan bıkmış ancak Trump’ı desteklemek istemeyen seçmenlerden destek aldığını gösteriyor.

Tartışmanın etkisi ve tehlikede olan şey

Copy link to section

Yaklaşan tartışma, Harris ve Trump için hem fırsatlar hem de riskler sunuyor. Harris için, yükselen popülaritesini sağlamlaştırma ve kararsız veya platformuna aşina olmayan seçmenlerle bağlantı kurma şansı.

Trump için bu, ivmeyi yeniden kazanma ve anlatıyı kendi lehine çevirme fırsatı.

Harris mesafe kat etmiş olsa da, yarış hâlâ çok yakın ve Cumhuriyetçilerin Seçmen Kurulu’ndaki avantajı da karmaşıklığa bir katman daha ekliyor.

Bu kıyasıya mücadelede öne geçmek için her iki adayın da Salı günü güçlü bir performans sergilemesi gerekecek.

Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir.

Advertisement