Trump’ın gümrük vergileri Hollywood’un yapım maliyetlerini artırabilir mi? Bilet fiyatları da buna ayak uyduracak mı?

Genellikle “Kuzey Hollywood” olarak adlandırılan Kanada, uzun zamandır Amerikan filmleri ve televizyonu için önemli bir yapım merkezi olmuştur.

Cömert vergi indirimleri, yetenekli sektör profesyonelleri ve son teknoloji tesisleriyle Kanada, maliyetleri düşürmek isteyen büyük ABD stüdyolarının ilgisini çekiyor.

Ancak Başkan Donald Trump’ın Kanada mallarına yönelik yeni duyurduğu gümrük vergileri, on yıllardır devam eden bu ilişkiyi bozma tehlikesi yaratıyor.

CNBC’nin haberine göre, Hollywood’un içinden kaynaklar, Kanada’nın vergi teşviklerini keserek veya yapım tesislerine erişimi kısıtlayarak misilleme yapması durumunda ABD stüdyolarının önemli mali ve lojistik engellerle karşılaşabileceği uyarısında bulundu.

Bazıları ise Hollywood ile Kanada arasındaki ilişkinin Trump’ın vergilerine dayanacak kadar güçlü ve kazançlı olduğuna inanıyor.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Sınırın her iki tarafında da hiç kimse, Kanada mallarına Amerikan gümrük vergileri uygulanmasını istemiyor” dedi ve “güçlü ve acil bir yanıt” sözü verdi.

Trump’ın Kanada’ya uyguladığı tarifeler film/TV yapım maliyetlerini artırabilir

Trump, cumartesi günü Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalatın çoğuna %25 oranında gümrük vergisi, Çin mallarına ise %10 oranında vergi uygulanacağını duyurdu.

Trudeau, Kanada’nın tepkisinin “geniş kapsamlı” olacağını söyleyerek hemen karşı önlemlerle karşılık verdi.

Hollywood için bu tarifeler, özellikle özel tekstillere, benzersiz inşaat malzemelerine ve yüksek kaliteli camlara dayanan film ve TV yapımları için ithal malzemelerde daha yüksek maliyetler anlamına gelebilir.

Sektör uzmanları, çoğu üretim şirketinin malzemelerini yerel olarak tedarik ettiğini, ancak Kanada ithalatına bağımlı olanların bütçelerini buna göre ayarlamaları gerekebileceğini belirtiyor.

Bu endişelere rağmen, birçok Hollywood uzmanı, olayın etkisinin sınırlı olacağına inanıyor.

Stüdyolar genellikle aydınlatma ve kamera gibi önemli prodüksiyon ekipmanlarını kiralayarak, bunları gümrük vergilerinden kaynaklanan maliyet artışlarından korurlar.

Ayrıca, set içi ikramlar için yiyecek fiyatlarında ufak artışlar görülebilir, ancak bunun genel bütçeleri önemli ölçüde etkilemesi pek olası değildir.

Artan maliyetler sinemaseverleri sıkıştıracak mı?

Üretim giderlerinin ötesinde, birçok sektörde uygulanacak daha yüksek tarifelerin tüketici harcamalarını azaltarak gişeleri olumsuz etkileyebileceği yönündeki endişeler artıyor.

İşletmeler tarifeler nedeniyle artan maliyetlerle karşı karşıya kaldıkça, bu maliyetleri tüketicilere yansıtmaları muhtemeldir.

Hanehalkı bütçelerinin baskı altında olması nedeniyle sinemaya gitmek gibi isteğe bağlı harcamalarda azalma olabilir.

Bu durum, pandemi dönemindeki yapım duraklamalarının ve geçen yılki ikili işçi grevlerinin etkilerinden hâlâ kurtulmaya çalışan Hollywood için özellikle endişe verici.

Stüdyolar yayın takvimini istikrara kavuşturmaya çalışırken, izleyicilerin bilet ve biletlere harcayacak yeterli gelire sahip olmayabileceği endişesi de var.

Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, gişe hasılatlarından binlerce sektör çalışanına yönelik iş fırsatlarına kadar tüm eğlence sektörü zayıflayabilir.

Hollywood gümrük vergilerinin yarattığı fırtınaya dayanabilecek mi?

Belirsizliğe rağmen sektör uzmanları Hollywood’un bu zorluklara uyum sağlayacağı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde.

2025 yılında vizyona girecek gişe rekortmen filmlerin, geniş izleyici kitlesine ulaşarak ekonomik baskıların hafifletilmesine yardımcı olması umuluyor.

Ancak Hollywood’un asıl endişesi gümrük vergileri değil, tüketici harcamalarındaki potansiyel geri çekilme olabilir.

Enflasyon daha da artarsa ve sinemaseverler eğlence harcamalarını kısarsa, sektör önümüzdeki aylarda daha derin mali sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir.