Joel Kaplan: Meta’nın yeni atanan küresel ilişkiler sorumlusuyla tanışın

Meta Platforms’da önemli bir değişiklikle Joel Kaplan, Nick Clegg’in yerine küresel ilişkilerden sorumlu yeni isim olarak atandı.

Kaplan’ın terfisi, Meta’nın kamu söylemini şekillendirmedeki rolü ve küresel politika yapıcılarla olan tartışmalı ilişkisinin giderek daha fazla incelendiği bir dönemde geldi.

Cumhuriyetçi Parti’nin deneyimli bir üyesi ve George W. Bush döneminde özel kalem müdür yardımcısı olarak görev yapan Kaplan, artan düzenleyici baskılar ve toplumsal talepler döneminde Meta’nın küresel stratejisini yönlendirerek bu role zengin bir siyasi zeka getiriyor.

Kaynak: FinacialTimes /X

Joel Kaplan’ın Meta’nın küresel ilişkilerden sorumlu başkan yardımcılığına yolculuğu

Joel Kaplan, ABD siyasetindeki sağlam geçmişini de yanına alarak 2011 yılında Meta’ya katıldı.

Özellikle Bush yönetimi altındaki Washington’daki görev süresi, ona yüksek riskli politika tartışmalarında yol gösterici beceriler kazandırdı.

Kaplan, Meta’da küresel kamu politikaları başkan yardımcısı olarak görev yaptı ve şirketin dünya çapındaki hükümetlerle etkileşimlerinde önemli bir rol oynadı.

Liderlik tarzı hem övülüyor hem de eleştiriliyor.

Kaplan, kendisini siyasi tarafsızlığın savunucusu olarak konumlandırsa da iç belgeler ve muhbirlerin ifşaları bu söylemi kuşkulu hale getirdi.

Şirket içinde, muhafazakar gündemlere kayırmacılık yapıldığı, bazı siyasi figürlere yönelik içerik denetimi konusunda müsamaha gösterildiği iddiaları tartışma yarattı.

Kaplan’ın, Brett Kavanaugh için 2018’de düzenlenen tartışmalı Senato duruşmasına katılması gibi eylemleri, Meta’nın politikaları üzerindeki etkisiyle ilgili tartışmaları daha da yoğunlaştırdı.

Kaplan’ın küresel ilişkilerden sorumlu başkanlığa terfi ettirilmesi, Meta’nın giderek artan zorluklarla karşı karşıya kalırken siyasi stratejisini güçlendirme niyetini ortaya koyuyor.

ABD, AB ve diğer ülkelerdeki hükümetler, yanlış bilgilendirmeden veri gizliliğine kadar uzanan sorunlara odaklanarak büyük teknoloji şirketlerine yönelik düzenlemeleri sıkılaştırıyor.

Kaplan’ın küresel ilişkilerden sorumlu başkan olmasıyla birlikte Meta, Cumhuriyetçi bağlantılarını ve Washington’ın iç işleyişine dair derin anlayışını daha da ileriye taşımaya kararlı görünüyor.

Bu liderlik değişikliği aynı zamanda Meta’nın muhafazakar siyasi yapıyla ilişkilerini yeniden inşa etme arayışının bir parçası olarak geliyor.

Şirketin eski Başkan Donald Trump ile yaşadığı sıkıntılı geçmiş, özellikle Kongre isyanlarının ardından Trump’ın platformlardan yasaklanması gibi tartışmalı karar, şirketin muhafazakar liderler nezdindeki itibarını zedeledi.

Kaplan’ın atanması, bu bağları onarmak ve Meta’yı özellikle ABD’nin yeni bir seçim dönemine hazırlandığı bu dönemde siyasi arenada olumlu bir konuma getirmek için stratejik bir hamle olabilir.

Kaplan’ın Meta’nın küresel stratejisindeki rolü

Kaplan’ın rolü ABD’nin ötesine uzanıyor ve küresel zorluklar daha ayrıntılı bir yaklaşım gerektiriyor.

Meta’nın Avrupa ve Asya gibi pazarlardaki varlığı düzenleyici kurumların tepkisi ve kültürel incelemelerle karşılandı.

Kaplan, AB’nin katı veri koruma yasalarından gelişmekte olan ekonomilerde hesap verebilirlik konusundaki artan çağrılara kadar, yerel normlar ile Meta’nın kurumsal hedeflerini dengelemeyi gerektiren karmaşık ortamlarda yolunu bulmak zorunda.

Meta’nın artan rekabet ve değişen toplumsal beklentilerle karşı karşıya kalması üzerine Kaplan bu rolü üstleniyor.

Yapay zekanın, meta evrenin ve çevrimiçi içerik düzenlemelerine ilişkin tartışmaların ortaya çıkması, Meta’yı bir yol ayrımına getirmiş ve teknoloji ile politikayı birleştirebilecek bir liderlik gerektiriyor.

Kaplan’ın görevi, Meta’nın iş modelinin bu dış taleplerle uyumlu olmasını sağlarken aynı zamanda karlılığı ve yenilikçiliği sürdürmek olacak.