
Faiz indirimleri tekrar gündemde mi? Fed’in güven düşüşünün ardından Haziran ayında gevşemeye devam etmesi bekleniyor
- Güven düşüşünün ardından Fed'in Haziran ayında faiz indirimine gitmesi muhtemel.
- Tüketici güveni 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi.
- Enflasyon beklentileri Mayıs 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Artan ekonomik belirsizlik, Fed’in daha önce öngörülenden daha erken faiz oranlarını düşürmeye zorlanabileceği yönündeki spekülasyonları körüklüyor.
Tüketici güvenindeki düşüş ve artan enflasyon beklentilerine ilişkin endişeler arttıkça, yatırımcılar giderek daha fazla Haziran ayında bir faiz indirimi ve ardından Eylül ayında bir faiz indirimi daha yapılması beklentisinde.
Piyasa duyarlılığındaki bu değişimin katalizörü, 5.000 ABD hanesine aylık olarak uygulanan ve geniş bir kesim tarafından takip edilen bir anket olan The Conference Board Consumer Confidence Index’ten gelen endişe verici bir rapordur.
Salı günü açıklanan son endekse göre, ABD’de tüketici güveni Şubat ayında son üç buçuk yılın en sert düşüşünü yaşadı.
Bu düşüş, Amerikalılar arasında Başkan Trump’ın politikalarının, özellikle de gümrük vergilerinin ve ticarette yaşanabilecek olası aksaklıkların potansiyel ekonomik etkileri konusundaki artan endişeyi yansıtıyor.
Durumu daha da karmaşık hale getiren şey ise anketin, tüketicilerin ortalama enflasyon beklentilerinin Mayıs 2023’ten bu yana en yüksek seviye olan %6’ya fırlamış olması.
Azalan güven ve artan enflasyon beklentilerinin birleşimi, hem fiyat istikrarını hem de tam istihdamı sağlamakla görevli olan Federal Rezerv için önemli bir zorluk teşkil ediyor.
Finans piyasaları bu habere hızlı tepki verdi.
Faiz oranı vadeli işlem sözleşmeleri, Fed’in Haziran toplantısında politika faizini çeyrek puan düşürme olasılığının yüzde 70’in üzerinde olduğunu ve hedef aralığının yüzde 4,00-4,25’e düşeceğini fiyatlıyor.
Eylül ayında faiz oranlarında daha fazla indirim yapılması da giderek daha fazla fiyatlanıyor ve bu durum yatırımcıların Fed’in daha agresif bir faiz indirimi döngüsü izleyeceğini beklediğini gösteriyor.
Fed’in ikilemi
Copy link to sectionBu bahis, yatırımcıların merkez bankasının işgücü piyasasındaki potansiyel zayıflık konusundaki endişelerinin, Haziran ayına kadar enflasyonun yeniden canlanacağı endişelerinden daha ağır basacağını ve parasal politikada gevşemeye yol açacağını öngördüğünü gösteriyor.
Ancak Fed politika yapıcıları, son toplantı tutanaklarında ve kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, faiz oranlarını düşürme konusunda kendilerini rahat hissetmeden önce enflasyonun %2 hedeflerine geri döneceğine dair daha fazla kanıt aradıklarını belirttiler.
Başkan Trump’ın planladığı gümrük vergileri, vergi kesintileri, göçmenlik baskısı ve federal işgücünde devam eden kesintilerin fiyatlar, ekonomik büyüme ve işgücü piyasası üzerindeki potansiyel etkisini yakından izliyorlar.
Ekonomik Analiz Bürosu’nun verileri açıklaması bekleniyor, ancak Cuma günü yayınlanacak raporda enflasyon cephesinde küçük de olsa bir ilerleme kaydedilmesi bekleniyor. Fed’in hedeflediği yıllık kişisel tüketim fiyat endeksinin Aralık ayındaki %2,6 seviyesinden Ocak ayında %2,5’e gerilemesi bekleniyor.
Merkez bankası, bu rekabet eden ekonomik güçler arasında yol alırken zor bir görevle karşı karşıyadır.
İşgücü piyasası Şubat ayında %4’lük işsizlik oranıyla nispeten güçlü kalırken, son anketler iş faaliyetlerinin yavaşlamaya başladığını gösteriyor.
Fed’in bundan sonraki adımları büyük ölçüde, politika yapıcıların hem enflasyon hem de durgunluk risklerini tartmasıyla birlikte gelen verilere bağlı olacak.
Bu senaryo, tüketici harcamaları, imalat faaliyetleri ve istihdam büyümesi gibi temel ekonomik göstergelerde devam eden zayıflığı yakından izledikleri anlamına geliyor.
Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir.
More industry news

