
IMF, Çin’in büyüme tahminini %4,8’e düşürdü, gayrimenkul sektöründeki düşüşün küresel ekonomik istikrarı tehdit edebileceği konusunda uyardı
- IMF draws comparisons to past property crises in Japan and the US.
- Recent policy measures from China have not yet changed the growth outlook.
- China’s third-quarter growth was 4.6%, slightly above market expectations.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin’e ilişkin büyüme tahminini revize ederek, 2024 yılına ilişkin projeksiyonunu Temmuz ayındaki tahminine göre 0,2 puan düşürerek yüzde 4,8’e düşürdü.
Bu ayarlama, Çin’in emlak piyasasında devam eden zorlukların ortasında geliyor ve IMF, daha fazla bozulma olasılığı konusunda uyarıyor.
Ajansın raporunda, gayrimenkul sektöründeki gerilemenin küresel ekonomik istikrarı etkileyebileceği vurgulanırken, durumun böyle devam etmesi halinde tüketici güveninin azalması ve iç talebin düşmesi riskleri dile getirildi.
2025 yılı görünümü de düşüş gösteriyor ve büyümenin yüzde 4,5’e ulaşması bekleniyor.
Çin’in emlak piyasasında düşüş
Copy link to sectionIMF, Çin’in gayrimenkul piyasasının yarattığı zorluklara dikkat çekerek, devam eden fiyat düzeltmeleri ve azalan yatırımların küresel ekonomik görünüm için önemli bir tehdit oluşturabileceğini kaydetti.
Japonya’da 1990’larda yaşanan emlak krizi ile ABD’de 2008’de yaşanan konut piyasasının çöküşü gibi tarihi paralellikler, Çin’in gayrimenkul sektöründe kontrolsüz bir gerileme yaşanması riskini vurguluyor.
IMF’ye göre derinleşen kriz, hanehalkı tüketiminin azalmasına ve genel ekonomik faaliyetlerin düşmesine yol açabilir.
IMF’nin Çin’e yönelik son büyüme projeksiyonları
Copy link to sectionIMF, son raporunda Çin’in bu yılki büyüme tahminini, önceki tahmindeki yüzde 5,0’den yüzde 4,8’e düşürdü.
2025 yılı için büyüme beklentisi de yüzde 4,5’e çekildi.
Washington merkezli kuruluş, Çin yetkililerinin son dönemde aldığı önlemlerin bir miktar destek sağlayabileceğini ancak emlak piyasasındaki temel sorunları henüz tam olarak çözmediğini vurguladı.
- 2024 büyüme tahmini: %4,8’e revize edildi
- 2025 büyüme tahmini: %4,5 olarak tahmin ediliyor
- Temel riskler: Emlak piyasasında daha fazla daralma ve küresel ekonomi üzerindeki etkisi
Çin, yavaşlayan ekonomik büyüme ve gayrimenkul sektöründeki durgunluğa çözüm bulmak amacıyla çeşitli girişimlerde bulundu.
Çin Halk Bankası, ekonomiye likidite enjekte etmek amacıyla Eylül ayında zorunlu karşılık oranını düşürdü.
Kısa bir süre sonra Çin liderleri, emlak piyasasındaki düşüşü durdurma ve toparlanmayı teşvik etme planlarını açıkladılar.
Guangzhou ve Şanghay gibi büyük şehirler de konut alımını teşvik etmek için önlemler aldı.
Çin Maliye Bakanı Lan Fo’an, ülkenin daha fazla ekonomik canlanma sağlamak amacıyla borç seviyelerini artırabileceğini belirtti.
Hükümetin açığını artırabilecek ve daha agresif bir desteğe olanak tanıyacak politika ayarlamalarına işaret etti.
Konut Bakanlığı, tamamlanmamış projeler için banka kredilerinin hızlandırılmasını amaçlayan gayrimenkul projelerinin “beyaz listesini” genişletti.
Bu önlemler, gayrimenkul piyasasını istikrara kavuşturmayı amaçlasa da kamu maliyesini zorlama riski taşıyor.
‘Doğru yönde gidiyoruz’
Copy link to sectionIMF bu önlemlerin bazılarını son tahminlerine dahil etti ancak bunların potansiyel etkileri konusunda temkinli olmayı sürdürüyor.
IMF Başekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas, Çin’in büyümeyi destekleme çabalarının “doğru yönde ilerlediğini” ancak büyüme yörüngesinde önemli bir değişiklik yaratmadığını belirtti.
Henüz tam olarak değerlendirilmeyen daha yeni tedbirler, Çin’in ekonomik çıktısına yönelik yukarı yönlü riskler yaratabilir.
Ancak üçüncü çeyrek ekonomik verileri piyasa beklentilerinin biraz üzerinde, yüzde 4,6’lık bir büyüme ortaya koyarak karışık bir görünüme işaret etti.
- Üçüncü çeyrek GSYH büyümesi: %4,5’lik tahminin üzerinde %4,6
- Potansiyel artış: Değerlendirilmeyen önlemler çıktıyı artırabilir
- Devam eden endişeler: Ekonomik destek ile uzun vadeli istikrar arasındaki denge
IMF raporunda ayrıca, hükümetin ek müdahalelerinin Çin’in mali sağlığı üzerinde daha fazla baskı yaratabileceği uyarısı da yer alıyor.
İhracatı hedefli sübvansiyonlarla artırma çabaları, kilit ticaret ortaklarıyla ilişkileri zorlayabilir ve potansiyel olarak ticaret gerginliğini tırmandırabilir.
Raporda, Çin’in ekonomisini istikrara kavuşturmak ile uluslararası ticaret ilişkilerini sürdürmek arasında hassas bir denge kurması gerektiği vurgulanıyor.
Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir.